DirectX kadar popüler olan grafik kütüphanelerinden birisi olan OpenGL teknolojisi hakkında bilinmesi gereken pek çok özellik bizlerle buluşuyor.
Günümüzde ekran kartlarında yer alan pek çok grafik kütüphanesi bulunuyor. Bunlardan bazıları DirectX ve Vulkan olarak yer alırken aynı zamanda OpenGL teknolojisinin de popüler bir grafik API’si olduğunu söylememiz gerekiyor. Açık kaynak grafik kütüphanesi olan OpenGL, 4.6 sürümü ile beraber karşımıza çıkarken 2017 yılından bu yana yeni bir sürüm almıyor. OpenGL’in devamı niteliğinde Vulkan API açıklanabilir.
OpenGL Teknolojisi
OpenGL, 30 Haziran 1992 tarihinde Silicon Graphics tarafından yayınlandı. Yayınlandığı zaman oyunların grafiklerini daha iyi hale getiren ve performansını arttıran bu teknoloji, sunduğu avantajlar sebebiyle kısa sürede büyük bir popülerliğe kavuştu. Peki neden OpenGL geliştirildi? Bunun sebebi 80’li yıllarda grafik destekli uygulamaların geliştirilmesinin zorluğu. O dönemde yazılımcılar kendi grafik kütüphanesini geliştirip kod yazıyordu. OpenGL’in çıkmasıyla beraber yazılımcılar için büyük bir kolaylık sağlandı.
OpenGL’in geliştirilmesinin ardından Microsoft da bu sektöre adım attı ve DirectX grafik kütüphanesini 90’lı yılların ortalarında piyasaya sürdü. Microsoft’un amacı, kendi işletim sistemine yazılım geliştirmek isteyen yazılımcıların kolaylıkla bu işi yapabilmesini sağlamaktı. İki ayrı grafik kütüphanesi çıkması geliştiricileri bölen bir durumdu. Bundan dolayı 1997 yılında yazılımcılar toplanıp Microsoft’a çağrıda bulundu ve OpenGL’in desteklenmesi istendi. Microsoft ise OpenGL teknolojisi ve DirectX’i birleştirmek için bir proje başlattı. Bu ortak çalışma 1999 yılında iptal edildi.
OpenGL Teknolojisinin Özellikleri
Günümüzde Khronos Group bünyesinde yer alan OpenGL’in devamı niteliğinde artık Vulkan API kullanılıyor. OpenGL son olarak 31 Temmuz 2017 tarihinde 4.6 sürümü ile bizleri karşılarken Vulkan, güncel olarak yeni sürümlerle yazılımcıların yanında yer almaya devam ediyor. Zaten Vulkan API’nin geliştiricisi Khronos Group olarak yer alıyor.
OpenGL’in en önemli özelliklerinden birisi çapraz platform desteğine sahip oluşu. Bir oyun veya farklı bir grafik uygulaması geliştirirken kullanıcıların platformlar arası dönüştürme yapması için ekstra çaba sarf etmesine gerek kalmaz. Çünkü Windows, Linux ve Mac OS gibi pek çok işletim sistemi, OpenGL’i desteklediği için kod yazdıktan sonra işletim sistemine uygun bir biçimde uygulama çalıştırılabilir. Eğer JAVA ile OpenGL destekli bir yazılım geliştiriliyor ise bu doğrultuda neredeyse herhangi ekstra bir işleme gerek kalmıyor.
OpenGL teknolojisi, çeşitli programlama dillerinde sorunsuz bir şekilde çalışabiliyor. C#, Java, C++ ve Python gibi birçok yazılım dilini destekleyen bu kütüphane, yazılımcılar için de önemli bir kolaylık sağlamış oluyor. Özetle bir yazılımcı, kendi programlama diline uygun kütüphaneyi çekerek hemen OpenGL üzerinde kodlama yapmaya başlayabilir. Bunun yanı sıra şu bilgiyi de verelim ki eğer OpenGL destekli oyun geliştirilecekse bazı oyun motorları kullanılarak da OpenGL’den yararlanılabiliyor. Oyun motorları, pek çok işlemi otomatik yaptığı için yazılımcının bazı kısımlarla uğraşmasına gerek kalmıyor.
OpenGL’in bir diğer önemli özelliği web ve mobil işletim sistemlerinde de destek sunması. Web üzerinde WebGL şeklinde bizlerin karşısına çıkan OpenGL, mobil işletim sistemlerinde OpenGL ES olarak adlandırılıyor. Az önce de bahsetmiş olduğumuz gibi OpenGL teknolojisi Windows, Linux ve Mac OS işletim sistemlerinin yanı sıra mobil ve web üzerinde de kullanılabiliyor. Örneğin bir kullanıcı web üzerinden 3 boyutlu oyun oynamayı WebGL teknolojisi sayesinde yapıyor olabilir. Çünkü günümüzde web oyunlarında bu sistem daha yaygın bir hale büründü.
